Şu bütün çılgın göğe bakıyorum da
Hepsi kundaklanmış sokakların
Değnekçilerinden arta kalmış sanki.
Ve yıldızlar bulanık yılların fişek delikanlıları gibi.
Sapı samana katan fırtınaların dopingiyim kem gözler.
Kem beni gözler.
Unutulmuş kahramanların anılarını hatırlıyorum yeni yeni.
Martıların çığlıklarıyla öpüşüyorum
Tadı biraz acı.
En çok ne özlenirmiş bir bir öğreniyorum.
Bilmezdim her annenin aynı koktuğunu.
Şu şiirlere bakıyorumda hepsi birer yazı.
Uhu kokan telaşımın yağlısı ballısı,
Durduk yere atan tepemin
Iki yumurta kırmalık tası.
Ne ederse kendine,
Laf anlatamaz ki kendi piçine.
Ağlamam kendim düşşem,
Sen beni ne at ne de tutma.
Gözlerini sevemem belki
Ama işlemeli bir deniz boyu silerim.
Kimden adam olmuş ki bu zamanda
Çırak olsun benden.
Kendine ne yaparsan yap
Ama beni ne aldat ne de kandırma.
Sarhoş sarhoş gezmez durur sokaklar.
Bir it koklar uzaktan parçalanmış kedinin tükürüklerini.
Midemizmiydi bulanan paylaşmamak derdimiydi.
Şimdi şu boş şişelere bakıyorum da
Sahipsiz kalmış gibiyim.
Ne ara terke zorladım
Çiş getiren sıvılarını,
Gurbet olmuş kendi dudaklarım.
Saatler bu kadar kısalmışken nasıl uzuyor gece.
Anne söylesene,
Sen beni doğurduğunda
Nereye çarptın da
Ben böyle kaldım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder