18 Mayıs 2012 Cuma

Ubuntu Türkiye E-Dergisi SUDO

2010 yılının mayıs aylarında windowsdan sıkıldığımı ve özgür yazılım diye duyduğum işletim sistemlerini denemek istiyordum. Aklıma doğal olarak ilk pardus geldi. Ama ben araştırma yapmak istedim. benim çok vaktim yoktu ve en popüler ve kullanımı en kolay işletim sistemini deneyecekyim. Daha karar kılmadan ufak bir araştırma yapayım dedim. ve en popülerlerinin Ubuntu olduğunu öğrendim. ve yine kurmadan ubuntu-tr.org o zaman ki adresine üye olmuştum. nasıl kurulacağını öğrenmiştim. ve desktop sürümü yerine alternatif sürümü indirmişim. herşeyi bana sadece yazılı bi ekranda, görselin bulunmadığı bir ekranda bana soruyordu. tek tek cevaplarken kısmen açık kaynağın ne demek olduğunu da anladım. 


41. Sayıdan bir sayfa





Daha önceleri adobe programlarına aşinaydım, ve e-dergi konusunda indesign da çalışmıştım. Belki iki hafta sudo grafik tasarımcılarını arıyor diye bi başlık gördüm. hemen bu etkinlik içinde olmak için başvurdum. eski bilgilerimi referans gösterdim. ama açık kaynak yazılımları bilmiyordum. onları öğreneceğimi biliyordum sadece.

Hızlıca scribus yazılımını öğrendik ve bazen neredeyse her ay yeni tasarım denedik. çünkü tam oldu dediğimiz tasarıma ulaşamadık. hem benim scribus acemiliğimden hemde vakit darlığından. sonunda şu san ki tasarıma ulaştık. sanırım bunu da ufak değişikler hariç 5-6 aydır kullanıyoruz.

Ve haziran ayının dergisinde çalışmalara başladım gimp ile bir kaç resim editledim. ve kapak tasarımını yaptım. Çok uğraşmıştım. zaten ubuntu da başka birşeyde bilmediğimden ilgimi iyice tasarıma vermiştim. aylar geçti bazı sıkıntılar yaşadık, güzel anlar yaşadık. Beni ekibe alan ramazan ayrılmıştı. Elifle kalakalmıştık. ve Aramızda kesinleşmiş başkan olmadan yola devam ettik. Ben ne kadar onu başkan olarak görsemde, çünkü tasarım eğitimi almış biri, koalisyon hükümeti gibi yürüttük tasarım ekibini. Girenler çıkanlar oldu. Ama çok fazla durmadılar. Elif ile aynı zamanda girmiştik.

Ve geldik ayrılık noktası, kimse ile bi sorunum olmadı. açıkcası etliye sütlüye karışan biri değildim. belki son zamanda birkaç şeye karıştım o kadar. ama o da tartışma boyutuna gelmedi. ve dergimisin 41. sayı tasarımını yaparak veda ettim. neden mi çünkü gerçekten yoğundum. Okulumun uzaması iyice sıkıntı olmuştu zaten. birde osmanlıca kursuna gitmeye başladım. Ha birde bunca sene okumadığım, alışkanlık haline getiremediğim kitapları okumaya zaman ayırmak istedim. İnternete ayırdığım zamanlarda SUDO ya kalıyordu. Biraz da İnternette kendim için vakit ayırmak istedim. Kesinlikle geri dönmem diyemem, Yoğunluk geçince ve uygun görürsem dönmek isterim. 



 

Ben sağcıyım. yani beni o gruba alıyorlar. çünkü namaz kılıyorum içki içmiyorum filan. Ben insanları gruba ayırmaktan hoşlanmam. Ubuntu-tr yöneticileri ve dergi ekibi de aynen kimseyi gruplandırmayarak herkesin görüşü farklı da olsa maksimum bütünlüğü sağlayarak iletişim içindeydiler. ve her zaman öyle kalacağını da biliyorum. O kadar farklı düşüncelerin olupta böyle bir bütünlüğe ulaşmamız herkesi hayranlıkta bırakıyordu.



Kısacası SUDO geçmişim böyle. Son çalıştığım dergiye Buradan ulaşabilirsiniz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder