9 Ekim 2013 Çarşamba

mutsuzluğu kabul etmiş bir kadındı. aradığım...

Mutluluğu arayan bir kadın değil, mutsuzluğu kabul etmiş bir kadındı. aradığım...

İstanbul bugün çok soğuk. yalnızlaştıran ve gerçekleştiren bir soğukluk bu. Norveçli kıvırcık, beyaz tenli, uzun siyahlı, tatlı kadın. Nerelerdesin. Biliyor musun, aslında senmişsin.

Yağmur yağdığında ıslanmaya. Islanmayan bir kadına. Gökyüzüne ve Nazımın şiirlerine. mahkumuz...

Kurt Cobain söylediğinde, eski günlerdeki gibi, canı kokain çeken kadın. Bob Dylan dinlemiyor musun, bu günlerde?


Kendimizi yalnız hissediyoruz. öyle değil mi sen? Kahve içiyoruz ulan, her sabah, uyumadan önce. Nefret ediyoruz dimi ikimiz de, yalnız uyanmaktan.

kendimizi küçük düşürüyoruz. herkese ve her şeye. şey'i ayrı yazıyoruz öyle değil mi lan?

Blog sayfası tutan acılı kadın. benim bloguma da uğrar mısın? favla beni güzelim.

Düş sokağı sakinlerinde gitar çalan kadın. sakin ol. ispanyol meyhanesi bu sokakta. Yaşart Kurt da...

Ne boktan yazıyorsun be sen. parça pinçik. pinçik pinçik.

nefes alışlarında var dimi piyano.

Arıyor musun o eski günleri? her şeye yeniden başlamak nasıl, güzel mi? götün sıkıştı mı seninde. yalnız kaldım koim dedin mi hiç? mutsuz bir kadın aradın mı sen de? gerçek bir kadın?

az önce şarkı da "arayıp bulmak neyi değiştirir?" diye sordu, şair yazmış. ama yine de;

Mutluluğu arayan bir kadın değil, mutsuzluğu kabul etmiş bir kadındı. aradığım...

Norveçli kıvırcık, eğer seni bulursam bir gün, uzak doğunun batı yakasında bir haftalık balayına çıkaracağım. sex de olcak tabi.

sana gelince balkondaki mor kız;

çok uğraştım. çok denedim. çok çabaladım. çok üzdüm. çok ağlattım. çok sevdim. ama biliyor musun mor kız;

yine olsa yine yapardım. ve yine de yine yapacağım.

Tutkularıma göğüs germek, onlara savaş açmak seni yormadı mı? Olmadığımız biri gibi oldurtmaya çalışmak ikimize de yetmedi mi?

sana söylüyorum nazım;

Mutluluğu arayan bir kadın değil, mutsuzluğu kabul etmiş bir kadındı. aradığım...