5 Eylül 2013 Perşembe

ups.

sevilmediğimiz yıllarımız aklımıza gelmeli. sigaranın yanmayan günleri. size de kadınsı bir adet dönemi değil midir? bazı zamanlar neden yaşadığımızı unutuyoruz. neden yaşadığımız bize öğretildiği andan itibaren aslında neden yaşadığımızı unutuyoruz. doğuştan her şeyi bildiğimizi söyleyen bir eksiz kadının ojeleri bize kırmızıyı hatırlatıyor. kimin ne kadar kırmızı olduğunu nereden bilebiliriz ki.




fotoğraf çekilmeli. ruhların fotoğrafı. fotoğraf özlenmeli. fotoğraflar aslında kokmalı. ve aslında kokuyor da, konuşuyor da. bir elektro gitar solosuna kaptırmışız gidiyoruz. gizlerimizi ve ne yaptığımızı her zaman bilemeyebilirler. işte bu! bir kitabın üstünde bir tarantula. ikisinin ne kadar iyi anlaştığını görebiliyor musunuz. kitap anlatıyor. tarantula dinliyor. bob dylan çalıyor kulaklığın kulaklarında. bize duyulan bir tutam şehvet.

yazdığımız yazmadığımız kadar önemli. bize bir şeyler anlatın. biz kimiz mesela? biz neyiz ya da? ya da biz var mıyız? varlık felsefesi saçmalıklarının canı cehenneme? varlık felsefesine tapının.

,

kırmızı. hayatımızın her karesinde. içimize çekiyoruz. onu konuşuyoruz. onunla sevişiyoruz. istanbula da biraz kırmızı çalıyor gün batarken. yanaklarımın kızarıklığı da ondan olabiliyor. mesela kırmızı araba. aslında kırmızı değil. biz sadece ona kırmızı diyoruz. maviye ya kırmızı deseydik demiyorum. kırmızı olan bir şeye kırmızı diyoruz. seks on dı biç.

otobüsler çok önemli. ilk öpüştüğümüz kadınla otobüste tanışıyoruz. otobüste öpüşüyoruz ve sonra kaptan otobüsü durdurup bize kızıyor. o sırada otobüste pink floyd çalıyor. hangi şarkısı mı? "otobüste öptüğüm ilk kadın". böyle bir şarkı işte.

size ne anlatırsam onu dinlersiniz. ama onu anlar mısınız ki?

sigaramın kırmızısı var bir de. sigara yakılır mı yakar mı?

karanlık var bir de. karanlık korkutur mu korur mu?

mızıka var bide.

ups.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder