31 Mart 2012 Cumartesi

Hayatı Sorularla Sorgular İnsan!

Nasıl geldim bu dünyaya... Kimin nesiyim... Değerlerim neler... Tüm insanlar farklı mı? yoksa farklı mı zannediyorlar kendini... 



Belki bütün soru kelimeleri ve ekleri ile çeşitli şeyleri sorguladık. Ama her dönemde daha çok sorguladığımız veya sorgulama kelimesi kullandığımız şeyler olur. Evet ben "Neden" sorusunu sanırım şu günlerde daha çok sorar oldum. Neden iyi bir insan olmak istiyorum... Neden arkadaşımın derdini dinliyorum, karşılıklı çıkar ilişkisinden dolayı mı? iyi anılmak istediğimden mi? yoksa kendimi iyi biri olarak görmek istediğimden mi?... Neden seçtiğimi bilmeden bir çok seçim yapıyorum. Sorsam da kendime nedenini cevap vermiyor bana, bende nedenini bilmeden yapıyorum yaptıklarımı.



Bugünlerde bir arkadaşımın derdi ile dertlendim. Belki sadece iki yıl arkadaş kalacağız belki de daha az. uzun ömürlü bir bağ yok aramızda. Ama kendisine çok yakın görüyor şu sıralar. Öyle ki ilk derdini duyduğumda, kuzene sordum "Dert ortağı olayım mı?" diye. Neden dert ortağı oluyordum ki bir derdi bitince diğer bir dert başlamıyor mu sanki hayatta. Bir sonra ki derdi daha erken gelsin diye mi derdine ortak oluyordum. Birçok sorular sordum kendime ama vermedim cevapları.

Derdini dinleyince, durdum düşünmedim sadece durdum. ne yapacağım diye sormadım, sadece durdum. Kendime soru sormadan bir seçim yapmak istiyordum. Derin nefes aldım ve onun bir an önce o sıkıntısını atlatmasına neden olacaktım. Evet bu sefer cevapsız sorular değil, sorusuz cevaplar vardı dünyamda.

Şimdi şimdi düşünüyorum acaba kim haklıydı. Arkadaşım mı? yoksa onu üzen diğer kişi mi?.. Teselli mi verseydim? yoksa düşüncelerimi mi söyleseydim?.. Bu sorular geldi aklıma ama ben bu sorular ortada yokken cevabımı vermiştim. Arkadaşım haklıydı, teselli veriyordum, onu mutlu etmeye çalışıyordum. Onun için soruların hepsi değersiz kaldı. Tek soru hariç "Neden?"...

Neden o seçimleri yaptım?...

1 yorum:

  1. dünyayı kurtaran bir biliminsanı gibi yaşamak istiyorsan eger, her tozu ayrı ayrı kendi kararında katan bir büyücü gibi yaşayacaksan, yani en ince ayrıntısına kadar düşüneceksen her adamı lokman hekim misali, bu senin seçimin. (ki bence bırak bunları onlar düşünsün).
    ben bir şiir havasında yaşamayı seçtim hayatı.
    yani bir bakmışsın dalmışım en derin denizlere, bir bakmışsın gökyüzünün derinlerinde kaybolmuşum. yalnız ara sıra denizin ve göğün ortasında otururum. denizin ve göğün gürültüsünde yorulan bedenimde kendi sesimi dinleyerek dinlenirim. güneşten bir parça demlenirim. ve yalnız şu soruları sorarım kendime. nedeni yoktur o denizlere dalmak için yaratıldım ben. ama nedir bu denizin ve göğün aslı. ve ben şiirler aleminde gezerken, o derinlerde gördüklerimin anlamı ne. ve en önemlisi neden ben? şiir gibi yaşamayı seviyorum hayatı, kardeşim. şiir gibi...

    YanıtlaSil