17 Ağustos 2012 Cuma

okuması zor, bi'daha böyle yazma..

Yerine koyduğumuz şeylerin, aslında onların yeri olmadığını anladığımız zaman, zorbalığımızı farkedip sessizliğe gömüleceğiz. Firavunun gölgesine sığınan bir Tanrıya edilen yeminlerin, geri dönütsüzlüğünü hissediyor musunuz? Tanrınızı doğru seçin. ve Eksik bıraktığı boş yerin eski sahibini düşleriz. Yeni Tanrımız sizce de adaletli mi?

...

ve Çok geç. Kuşların şarkıları değişiyor, gökyüzünün rengi solmuş, sevdiklerimiz? onların yerine koyduğumuz sevmediklerimizin ihanetini hissediyorlar. Kimseye haber vermeden, sessizce ve kimsenin umrunda olmadan ölmeyi niçin denemiyorsunuz? Her şey yerli yerinde mi? Ya Tanrınız? O da sizi cezalandırıyor mu?

Yapılmaması gerekenleri yapıyorsun, onun yeri orası değil. Bazen evet, sıkıntı veya ruh darlığına düşer insan, geçmişini değiştirmek ister ve yaşanmışlığını göz yaşıyla temizler ama yapılmaması gerekenleri yapıyorsun, onun yeri orası değil.

Geride bıraktığım insanların yerine yenilerini buldum, aslında biliyor musun; şu an konuştuğum sen, başkasının yerine koyduğum sensin. ve Öncende; kimin olduğunu, onun ne yaptığını ve neyim olduğunu bilmiyorsun. Sahi, bu durum bir şeyi değiştirir mi? Tanrı'ya yemin ederimki, sen daha iyisisin, seni seviyorum.

Ağlamadığımız hiç bir şey gerçek değildir. Bunu hiç düşünmediniz, öyle değil mi? Hayır, ağladığınızı zannettiğiniz zamanlar ağlamadığınızın hepimiz farkındayız, aşağılanmanız gerekirken, onun yerine ağladığınızda, aslında ağlamamanız gerektiğini farkedeceksiniz. Çünkü biz, her şeyin farkındayız. Ağladığımız şeylerin gerçekliğini ispat etmemizi isterseniz; hıçkırıklarımızı dinleyin.

Zeus'a tapan Tanrıları anlamak mümkün değil. Onları anlayamıyorum, bir Tanrı züppe bir 'Tanrı Üstü'ne niye inanır ki? Tanrı Üstü olanların Tanrı'lara gönderdiği dinler arasındaki en değerlisi; Adalet'tir. ve Tanrıların bir çoğu ve Zeus; bulunduğu yeri haketmiyor.

...

Kaybedilen zamanlarımızı özlüyoruz. ve Kaybettiklerimizi. En yalnız zamanlarımızda düşlediğimiz kişiye taptığımızın henüz farkında değiliz. Yeniler, farklılar, sahip olduğumuz zamanlar... Aslına bakarsanız; özgür olabiliriz. Herşeyi kaybettiğimizde ve terkettiğimizde ya da herşey bizi reddettiğinde; özgür olabiliriz. ve Evet, eksik kalan boş yerlere koymamız gereken tek şeyin aslında özgürlük olduğunu anladığımızda; kaybettiğimiz şeyler arasında yerine koyamayacağımız tek şeyi hatırlarız; zaman. ve Kaybedilen zamanlarımızı özleriz.

Zaman içinde bulduğumuz özgürlüğümüzün içinde, zamanı bulamıyoruz.

Yerine koyulanlar... Onlar; Tanrı'nın aldatmacaları...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder