4 Ağustos 2012 Cumartesi

SEYİR HALİ DURAĞI (VE USTAMDAN BİR ÇİFT İZİN)

Evvela,
Evvelası yok bunun.
Bedeni delip geçişi var sade.
Kasılıp kalışı.
Çepersizlik tankın topun karşısında.
Ölüp kalmak var ya hani,
Bir köşede öyle.
Duvar dibi direk önü dipsiz uçurum kuyularında.
Gülle atsan gık çıkmaz.
Kimi sevdiye gitmişinden.
Öyledir de benim canım öyledir.

Öyleceyim şimdi.
Seyir hali durağında
Pek de kalabalık şehirlerin
Yalnız sokaklarında.
Ki bu şehirde sokaklarda kalırsın en yalnız.


Nazlısın elbet,
En çok sevdiğim yanın bu olmasa da.
Yok değil,
Gülüşün de değil.
En sevdiğim bi yanın olmasa da.

Seyir hali durağında beklemedeyim,
Beklemelerin en sıcağında.
Üşümüşüm, acıkmışım,
uykusuzluk tanıdık bir yıldız gözlerimde.
Bir de lavaş arası helva,
Ekmek arası salça,
Ve o tadı veren,
Iste aynı o tadı veren
Bir çocukluk ozlemi,
Kokusu,
Akşam ezanında eve gelen
Babamın.
Hocaya kulak asmazsızın.

Tanrıya küfür değil midir oysa,
Susma,
Hayalin susmasın konuşsun benle söyle.
Küfür değil midir tanrıya,
Cevap veremeyecek kadar uzaklığın.

Seyir hali durağında beklemekteyim.
Ya sen çıkageleceksin ansızın
Almaya beni,
Ya da ben bir gün,
O dura dura paslanmış düğmeyi çökerteceğim,
Seni görmüşünden.
İlk defa,
"Ve" demek istemiyorum hayatımda,
İlk defa "ve" si fena.

Bu durak başka durak.
Yaşar,
Yeni ölmüş bir bebek bile.
Ben,
Bir ömür bile beklerim seni burada,
Sen beklenirsin bir ömür bile.

Uzun bir kavak gibisin.
Köklerin ulaşmış içime.
Her gidene ağlanır burda,
40 gündür bir aptal kural.
Sanki bir acı unutulur kırk günde.
Çürüsün kafatasları umutsuzun.
Yokluğun,
Müjdecidir geleceğine.

Bir ömürdür,
Bir ömür der bir aptal kural.
Bilemez şair,
Ağlasa mı içinden,
İsyan mı etse.

Her otobüs elbet gelir,
Her vakit varır kendine.
Bak, kızgın yüzlü bir şoför değil bu.
Kendin bilmez değil.
Bir melek,
Beyaz kanatlı mı dersin.
Ulaştırır seni bana.

Birbirimize baksak daha iyi değil mi?

Gerçi, ustam daha iyi bilir,

Elbet bakar benden iyi,
Ama en iyi ben görürüm seni…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder